2 Şubat 1984 tarihinde babamı hakka uğurladık. Babam Muhammet Kabil tam inanmış bir müslimandı. Hayatının her kademesinde görevini helal haram, kavramlarını unutmadan en zor şartlarda, emsali az ortamlarda eksiksiz, dürüst kimseye boyun eğmeden şerefiyle yapmıştır.
1940 yılında sarılık hastalığı tam geçmeden savaş yıllarında askere gitti. Babamın cüssesi zayıftı. Devletimiz yoksul ama askerin morali yerindeydi. Savaş uzadığı için babam 44 ay askerlik yaptı.Beni 2 yaşında bıraktı.6 yaşındayken bir akşam ailece ateşin etrafında otururken geldi ve ben babaanneme “Eve jandarma geldi” diyerek ağladım.O beni ben onu tanımadım.
Askerden sonra Paşabahçe fabrikasında geçici işçi olarak 8 ay çalıştı.Daha sonra İstanbul’da çilek tarlalarında ve inşaatlarda düz işçi olarak iş bulabildiği sürelerde çalıştı.Hayatının büyük bir bölümünde bu şartlarda zaruri ihtiyaçlarından tasarruf ederek hepimizi okuttu.Tam meslek sahibi olduğumuz ve standart huzurlu bir hayatı yaşadığımız 15-20 yılı beraber geçirdik. 64 yaşında Şubat 1984’te babamı ebedi istirahatgahına uğurladık.
Allah rahmet eylesin. Ölümünün 38.yılında kendisini minnetle, şükranla özlemle anıyoruz. Mekanı cennet, ruhu şad olsun.