Dokuzuncu Cumhur Başkanı Sn.Süleyman Demirel’in bu gün ölümünün dördüncü yıl dönümü. Adalet Partisi Genel başkanı ve başbakanlık yaptığı dönemde Rize il Başkanlığını yaptım. Başarılı , adaletli dürüst, hoşgörülü, tevazu ve espri dolu imajını unutmadım. Türkiye’de büyük hizmetler yapan Rize’de çay tarımını herkesten çok sahiplenen, savunan ve teşvik eden iki liderden biri. Türkiye’nin babası Sn .Süleyman Demirel’i rahmetle, minnetle, şükranla ve özlemle anıyorum.
MEKANI CENNET OLSUN.
Günümüzde hayatta olmayan beraber siyaset yaptığımız bütün arkadaşlarıma da Allah’tan rahmet diliyorum.
Sevgi ve Saygılarımla..
SÜLEYMAN DEMİREL’İN UNUTULMAZ SÖZLERİ:
“Neresini sıkacaktım”
60’lı yıllar… Kıbrıs meselesi nedeniyle İngiltere’yle Türkiye’nin arası kötü.
Tam da bu sırada Demirel İngiltere’ye ziyarete gidiyor. Dönüşte gazetecilerle arasında geçen diyalog ise şöyle:
Gazateci : Efendim, neden İngiliz Dışilişkiler Bakanı’nın elini sıktınız?
Demirel : Neresini sıkacaktım kardeşim?
Ege bir Türk gölü değildir.
Süleyman Demirel’in başbakan olduğu bir dönemde, 12 ada konusunda Yunanistan ile yine sorun yaşanmış, karşılıklı kılıçlar çekilmişti. Ertesi gün kabine toplanmış ve toplantı uzun saatler sürmüş. Dışarıda gazeteciler merakla yapılacak olan açıklamayı bekliyor:
Gazateci : Sayın Başbakan, Yunanistan Ege Denizi’nin bir Yunan gölü olduğunu iddaa ediyor. Cevabınız ne olacak?
Demirel :Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir!
“Benzin vardı da biz mi ictik? ”
Süleyman Demirel’in, zamanında benzin yokluğu hakkında kendisine gazetecilerden yönelen sorulara verdiği efsanevi cevap. Bu cevap şöyle devam etmiştir:
“Su mu daha değerlidir benzin mi? Tabii ki su, benzin içilmez ama su içilir.”
“Yedi kere geldim”
Başbakanken bir programda kendisine “Sizi o bulunduğunuz yerden altı defa indirdiler, hala orada nasıl duruyorsunuz?” diyen gazeteciye verdiği cevap :
“Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim”
“Ben bir gün evimde otururken Çankaya’ya çıkayım diyerek çıkmadım.”
Yarın güneş doğacak mı?
24 şubat 1993, Başbakan: Kontrgerilla tartışması kadar Türkiye’de havanda su dövülen bir konu yoktur. Deniyor ki, araştıralım. O zaman her şeyi araştıralım, yarın güneş doğacak mı diye araştıralım”
Derin devlet.
Muhabir: Efendim, derin devlet nedir?
Demirel: Derin devlet, normal devletin raydan çıkmış halidir.
Onu işte ben yaptım!
Üniversite ziyaretlerinden birinde sol görüşlü bir öğrenci Demirel’i sıkıştırmaya çalışır.
Öğrenci : Türkiyede yapılan her türlü işi sahiplenmek gibi bir adetiniz var…
Demirel : Sen nerde oturuyorsun?
Öğrenci : Niye ki? Kadıköy’de!
Demirel : Hah işte buraya her gün gelmek için üstünden geçtiğin köprü var ya,
Öğrenci : Ee evet
Demirel : Onu işte ben yaptım
“Dün dündür, bugün bugündür…”
“Gap’ı kimseye gap diye gaptırmam.”
Çay’a yapılan zam değildir.
Kalite ayarlaması yapıldı. Çayın kalitesi yükseltildi. (Çay’a yapılan zammı soran muhabirlere)
“Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz.”
Kim ödeyecek 350 Milyar Lira zararı?
Ben öderim diyen bir babayiğit çıksın göreyim, devlet öder diyen çıksın göreyim. Nereden öder devlet 350 milyar lira zararı?
(24 Ocak 1980 tarihli basın toplantısından)
Süleyman Demirel ve ayrılmadığı şapkası ile ilgili sözleri:
*Benim şapkam tatilde de çalışır.
*Bu şapkayı millet yarattı gardeşim”
*Bu fötr şapkayla 6 defa gittim, 7 kere geldim.
*Bu şapka demokrasinin sembolü olmuştur.
