Dönem:21
Birleşim:16
Tarih:15-11–2000 Çarşamba
İlk söz, Rize ve Doğu Karadeniz Bölgesinde bugüne kadar değerlendirilemeyen turizm potansiyeli hakkında söz isteyen Rize Milletvekili Sayın Ahmet Kabil’e aittir. Buyurun Sayın Kabil. (ANAP sıralarından alkışlar) Süreniz 5 dakika efendim.
Rize Milletvekili Ahmet Kabil’in, Rize İli ve Doğu Karadeniz Bölgesinde bugüne kadar değerlendirilmeyen turizm potansiyeline ilişkin gündemdışı konuşması ve Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen’in cevabı
AHMET KABİL (Rize) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Rize’ye gelip, Rize’yi tanıma imkânı bulan herkes bilir ki, Rize, 1 000’in üzerinde bitki türüyle, yeşilin her tonunun dört mevsim eksik olmadığı, dünyadaki ender yerlerden biridir.
Eşsiz güzellikleriyle donanmış Doğu Karadeniz Bölgesinin bu şirin ili, bin bir çeşit çiçekli yaylaları, Kaçkar Dağlarından çıkan, gür, berrak akışlı ırmaklarıyla, tarihî kemer köprüleri, konaklarıyla, denizi ve çok sayıdaki termalleri ve içmeleriyle, doğal kayak merkezleri ve gür ormanlarındaki yaban hayatının zenginliğiyle, Türkiye’nin en etkin turizm bölgelerinden biri olabilecek doğa ve kültür zenginliğine sahiptir.
Fakat, bugüne kadar, bölgenin bu üstün özellikleri değerlendirilememiş ve turizm hizmetine sunulamamıştır. Rize’nin ve bölgenin turizm potansiyelini değerlendirme hususunda, Yüce Heyetinize ve ilgililere bilgi sunmak için söz almış bulunuyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, turizm, bölgede, ulaşım, konaklama, yeme-içme, eğlence, alışveriş ve seyahat organizasyonu gibi daha birçok hizmetlerin tümünü içeren çok yönlü bir faaliyet alanıdır.
Dünya turizmi özellikle 20 nci Yüzyılın ikinci yarısında hızlı bir gelişim sürecine girmiştir. 1999 yılında dünyada uluslararası turist sayısı 657 milyona, turizm geliriyse 455 milyar dolara ulaşmıştır. Günümüzde, dünyada 262 milyon kişi doğrudan veya dolaylı şekilde turizm sektöründe istihdam edilmektedir.
Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’nin dünya turizminden aldığı yüzde 1,6’lık pay sabit kalsa bile, 2020 yılında, Türkiye’ye 26 milyon turist, 32 milyar dolar turizm geliri gelecektir; bu, niçin 60 milyar dolar olmasın. Ayrıca, doğrudan veya dolaylı Türkiye’ye sağladığı istihdam 6 milyon kişi olacaktır; bu şekilde, işsizliğe de çare bulunmuş olacaktır.
Bilhassa, Karadeniz sahil yolunun bitirilmesinden sonra, Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerine ilaveten, Karadeniz ülkeleri ve Türk Cumhuriyetlerinin turizm merkezi niçin Rize, niçin Karadeniz olmasın.
Diğer taraftan, Diyarbakır-Bingöl- Erzurum-Rize duble yolu yapılırsa, sabah saat 7’de Erzurum’dan hareket eden insanlar, saat 9.30’da Rize’de olacaktır. Bu şekilde, Anadolu’nun Karadenize açılması sağlanacak, bölgelerarası ekonomik, sosyal ve kültürel farklılıklar da ortadan kalkacaktır.
Ayrıca, Doğu Karadeniz ve Rize’nin ekonomik beklentisi turizm geliridir. Bölgede çay ve fındık geliri yöre halkını beslemekten çok uzaklaşmıştır. Bu ürünlerin alım gücü her yıl daha da azalmaktadır.
Bölgeden göç devam etmektedir. Son otuz yılda, ilk defa, 2000 yılı sayımında deprem bölgesindeki hemşerilerimizin -aç kalma pahasına- bölgeye dönmüş olması nedeniyle nüfus artışı görülmektedir; bu, geçici ve sunî bir artıştır; Rize’nin ve Karadenizin ekonomik göstergeleri değişmemiştir.
DPT’nin 1995 raporlarına göre, Rize’nin ve ilçelerinin gayri safî millî hâsıladan aldığı paylara göre, Merkez İlçe dışındaki bütün ilçelerinin geliri, Diyarbakır’ın Çüngüş, Adıyaman’ın Kâhta, Şanlıurfa’nın Suruç İlçelerinden daha azdır. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Diğer Karadeniz illeri de Rize’den farksızdır.
Bölgede istihdamı sağlamak, bölge halkına iş, aş ve gelecek vermek için, bu zengin turizm altyapısını artık hizmete açmalıyız.
Türkiye’de turizm gelirleri, bugün dahi ihracat gelirlerinin yüzde 30’udur.
Bir kısmı millî parklar statüsüne alınan 50’den fazla yaylamızın birçoğu, yamaç paraşütü, trekking, av turizmi ve her türlü kış sporlarına müsaittir.
Akarsularımızdan İyidere, Fırtına ve Güneysu Dereleri, rafting için bulunmaz pistlerdir.
Andon ve İkizdere İçmeleri, her türlü mide, böbrek ve bağırsak hastalıklarına şifadır.
Termal turizmini arayanlar için, 900 metre rakımda, yeşil çam ormanları arasında Ayder Kaplıca Tesisleri ve İkizdere’nin Cimil yolunda 66 derecelik sıcaksu kaplıcaları, emsallerinden farklı, bol mineralli şifa kaplıcalarıdır.
Bölgenin ve Rize’nin geleceği için, bütün bu turizm kaynaklarını harekete geçirmenin zamanı gelmiştir. Bu nedenle, önce, turizm alanlarımızın tanıtılmasına daha çok önem vermeliyiz. Yaylalarımızın turizm master planları yapılmalı, yayla yollarımızın ıslah çalışmaları başlatılmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Lütfen toparlayınız.
AHMET KABİL (Devamla) – Konaklama ve turizm tesislerine teşvik kredileri verilmeli, turizm elemanı yetiştirmek için bölgede eğitim merkezleri açılmalıdır.
Sayın milletvekilleri, dünyada, artık, yayla turizmi hızla önem kazanmaktadır. Doğu Karadenizde keşfedilmemiş bir turizm potansiyeli vardır. Gerekli altyapı hizmetlerini yaparak, bu gelişen sektörden biz de payımızı alalım diyor, Sayın Başkan ve bakanlar dahil herkesi, önce Doğu Karadeniz ve doğa harikası yemyeşil Rize’yi tanımaya davet ediyorum. İnanıyorum ki, daha sonra, her yıl gruplar halinde davetsiz geleceksiniz. Dinleyen herkesi Rize’ye bekliyor, Sayın Başkan ve Yüce Meclisi, tekrar saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Kabil.